8 Aralık 2010 Çarşamba

Yaprak Ali





Pişşşt pişşşt ,

Sana diyorum kadrajı gözüme sokan kız, evet sana diyorum.

Ne oldu bu şaşkınlığın neden , hahh siz bir tek kendiniz konuşuyor sanıyorsunuz değil mi,ondan böyle araba farı görmüş tavşan gibi kaldın.

Ki tavşana da sordum araba farı görünce neden öyle kaldığını, korktum abi daha ne olsun dedi.Bak halen sağa sola bakınıyorsun ama inanmıyor musun konuşabildiğime?

Öfff çek şu makineyi gözümden , şimdi sakin ol tamam mı?

Ben konuşabiliyorum, İncir yaprağı da konuşur,Çınar'da Meşe'de,inan ki hem en eğlencelileri biziz, mesela İğne yapraklılar çok sıkıcıdır, örneğin Çam nasıl bi kendini beğenmişlik nasıl bir küstahlık, bi numarası da olsa 12 ay aynı yerde duruyor,sorarsan dünyayı biliyor.
Yahu sorarlar adama ,bu arada senin adın ne?

-Tuğba

Hee tamam Tuğba'cım ne diyordum , sorarlar adama ne biliyorsun diye, bi kere düştün mü dalından , yağmur suyuna kapıldın mı?
Romantik yapacağım diye bir çift üstüne bastı mı basmak ile kalmayıp çıkan sesi duymak için üzerinde zıpladı mı?
Yok hiç biri yok ben şimdi ne yapayım senin iğne yaprağını.
Mavi Çam'da böyledir bilesin, O tam bir aristokrat.

Neyse,siz ne yapıyorsunuz burada?

- Sonbahar'ın fotoğrafını çekelim diye gelmiştik.

Ama sen halen dehşet içindesin, biri de senin bu halini çekmeli,hahaha!

Otur, otuuur yanıma, hoop bastığın yere dikkat et az önce Osman'ı eziyordun, Osman Meşe Yaprağı'dır.

Osman ,selam versene oğlum Tuğba'ya.

Osman: Merabaa.

Tuğba'cım sana zahmet beni şöyle kaldırımın üstüne koyar mısın?

Biz arkadaşlarla rüzgar sörfü yapalım dedik, sonbaharda ki en büyük eğlencemiz budur, şiddetli bir rüzgar çıkar önce sen kurumuş gövdeni önce geri sonra tüm gücünle öne doğru itersin hoooop sahile kadar süzüle süzüle inersin.
Ama ben acele çıkmışım gördüğün gibi takıldım kaldım burada, ulan tam n'oldu bana derken sende geldin soktun gözüme makineyi,sinirlendim, yoksa açmazdım ağzımı.

Hoşşşt hoşşş bak köpeğe ya üzerime işeyecek şimdi, bi zahmet canım yaa, sağolasın.Aman alt yaprağa dikkat incitmişim biraz.İşte denize kadar uçabilseydim bunlar gelmeyecekti başıma güzel de bir tatil yapacaktım.

Şimdi burada hışır hışır manita ayakları altında romantik konsepti olacağız,cıkk cıkk.

Romantik yaprak işini biz de her sene aynı arkadaşlar yapar, onlar sakindir,sörf yapayım, uçayım konayım talepleri yoktur her sonbaharda aynı grup ile aynı bölgede takılırlar.
İşte ben bizim Meşe Osman ve bir kaç arkadaş daha biz tatile gideriz rüzgara takılıp.

Hadi sen beni şöyle biraz kenara yerleştiriver de kedi köpek üzerime işemesin.

Yukarı yukarı sen en iyi yukarı koy beni diğer rüzgarda salarım kendimi , yetişirim bizimkilere.

Şşşş kimselere konuştuğumu-zu- söyle emi!

Bir daha da yapraklara basma.

Yaprak ALİ


BG

10 yorum:

suve dedi ki...

kaygılı başlayan günümü keyiflendirdin..sonbahar ve sevinci birleştirmişsin -ki sonbahar hep hüzün çağrıştırırken..insanın insanla konuşmadığı bi dünyada insanın yaprakla konuşması..eline sağlık..

beenmaya dedi ki...

çok iyiydi bu ya. gerçekten çok iyi :)))

Unknown dedi ki...

Hey Alii gelsene yanıma bi :)

Unknown dedi ki...

Ali tatilde,

Son rüzgarda yetişmiş arkadaşlarına :)

Tuğba dedi ki...

Suvebeyaz :Ne mutlu bize keyiflendirdiysek sizi , teşekkür ederim çok keyifli bir yazı oldu gerçekten

Tuğba dedi ki...

beenmaya :Ozy'im beğenmen sevindirdi bizi :)

Tuğba dedi ki...

zeytin :söyledim, uğrar bir ara belki :)

Tuğba dedi ki...

Büşra : Büşamm ; Osman,Osman nerede peki o gelsin :)

Unknown dedi ki...

Tuğba'm,

Osman diğer yaprak hikayesinde çıkar karşınıza,belki ;)

Nurcan dedi ki...

Son rüzgarda arkadaşlarına yetişen Ali'nin deniz kenarı macerasını çok merak ettim şimdi. :)

Tek kelime ile bayıldım, süperdi, çok akıcı, keyifli, eğlenceli...
2.bölümü bekliyorum.. ;)